Dakota Rose'un Ofisi

Konu: Dakota Rose'un Ofisi C.tesi Şub. 09, 2008 8:43 pm

BETİMLEME:
Oda normalde karanlıktır ve odada bulunan tek ışık kaynağı olan Dakota^nın masasındaki lâmba ile aydınlanır. Odada Dakota^nın çalışma masası bulunmaktadır. Ayrıca büyükçe bir kitaplık yer kaplar. Kitaplıkta sadece Uluslararası Sihirsel İşbirliği üzerine yazılmış kitaplar bulunmaktadır. Dosyalar için ayrı bir dolap kullanılmaktadır. Bu dolap çalışma masasının hemen yanında bulunmaktadır. İçinde bulunan dosyalar geçmiş yıllardan şimdiye kadar uzanan zaman aralığında uygulanmış Sihirsel İşbirliği yasalar bulunmaktadır. Bununla birlikte Büyücü Akademilerinin arasındaki Sihirsel İşbirliği^ni sağlayan kurallardan oluşan dosyalarda bu dolapta yer almaktadır.

Odada bulunan masanın üzerinde her zaman en az bir dosya açık ve karıştırılmış şekilde unutulur. Dakota masayı sürekli toplamaya çalışssa da yine masa dağılır. Duvarlarda antika portreler bulunur.

Konu: Geri: Dakota Rose'un Ofisi Ptsi Şub. 18, 2008 2:40 am

Kordidor...

Dakota, her zamanki şıklığı ile insanı büyülüyordu.Giymekten hiç vazgeçemediği siyah mini eteği, beyaz dik yakalı gömleği, siyah ceketi, bağlanmamış siyah kıravatı büyük bir şıklıkla üzerinde duruyordu.Attığı her adımda 'tak' sesini çıkartan siyah topuklu ayakkabıları onu olduğundan yeterince uzun gösteriyordu.

Koridor derin bir sessizliğe gömülmüş gibiydi; etrafa yankı yapan 'tak' sesleri dışında...Bu sessizlik uzun sürdü ve bir telefon sesiyle bozuldu.Konuşan Bayan Flames'ti.Dakota'nın en sadık yardımcısı Bayan Flames.Bulanık olması yüzünden Dakota'dan çok çekmişti.Ama bunlara katlanmayı da bilmişti.İşte Bayan Flames; Dakota'nın gözünde, bu sabrı ve üstün zekası ile bulanık olmayı hiç haketmeyen biriydi.

Ofis...

Dakota elinde taşıdığı dosyasıyla ofisinin kapısının tokmağını hafifçe çevirdi. Bir 'çıt' sesinin ardından kapı açıldı.Dakota direk çalışma masasına yöneldi.Elindeki dosyayı masaya bırakıp dosyaların bulunduğu normal boyuttaki dolaptan 2 adet dosya çıkarttı.Hemen içlerini karıştırıp bir belge arandı.Bulamayınca dosyaları dolaba tıkıp, çalışma masasının çekmecelerini açıp kapamaya başladı.Birinci çekmecede aradığını bulamadı, ikinci çekmeceyi istekle karıştırmadı.Tam vazgeçecekken üçüncü çekmeceden çıkan dosya Dakota'nın keyfini yerine getirdi.Dosyayı masanın üzerine koydu.Hemen sandalyesini çekip oturdu.Dosyayı açtı ve içinden bir belge çıkarttı.Bu; çalıştığı Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi'ne ait bir rapordu.Kendisi, yapacağı bir toplantıda sunacağı için hazırlamıştı bunu.Hemen bir göz gezdirdi ve ayaklandı.Asasını çıkartıp sihirli sözcükler mırıldandı.Aynı anda boş olan odada 8 kişilik bir toplantı masası belirdi.Tekrar sihirli sözcükler mırıldandı ve o zamanda her sandalyenin karşısında bir dosya belirdi.

1 Saat Sonra...

Dakota toplantıda sunacağı raporu erkenden hazır etmişti.Toplantıya Sihir Bakanı'nın da katılacak olması Dakota'yı daha da heyecanlandırıyordu.Bir süre sonra kapı tıklandı ve insanlar birer ikişer içeriye girdiler.Toplantıya gelecek olan kişiler tamamlanınca Dakota raporunu hemen Sihir Bakanı'na sundu.

^Azkaban'dan Tehlikeli Kaçış^

Azkaban'dan bir hafta önce kaçan Julia Hamilton, dün saat 23:14 sularında Londra'nın biraz dışında bulunan eski evinin yakınlarında görüldü.Ruh Emiciler'in kendisine yaklaşmış olduğunu anlayan Hamilton, oradan cisimlendi.Takip sürerken; terkedilmiş, gözlerden ırak bir kasabanın sakini olan Caroline Allén'ın küçük kızı Candy Allén'ın kayıp olduğu haberi geldi.Tarife göre sarı saçlı, siyah gözlü, yaşına göre uzun boylu ve zayıf bir kız olan Candy, Julia Hamilton'ın eski evinin yakınlarında görüldü.Ailenin Julia Hamilton ile bir tanışmışlığı veya kan bağı bulunmaması aklı biraz karıştırıyor.Ayrıca Azkaban'dan iki gün önce kaçan Matthews Flames'in Julia Hamilton ile ilişkisi olduğu bilinmekteydi.Ve ikisinin birlikte çalıştığı düşünülmektedir.Hedefleri Büyücülük Okulları.Bu nedenle Azkaban'da güvenlik son safhada sürüyor.Büyücü Okullarına gönderilecek olan Ruh Emiciler hazır durumdalar.Kalan son iş ise bu tehlikeli durumun Büyücülük Okullarına bildirilmesi.Bu görevi İngiltere Sihir Bakanlığına atanan Uluslararası Sihirsel İşbirliği Başkanı Prof. Dakota Rose almıştır.Kendisi ayrıca Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na Aritmansi Profesörü olarak atanmıştır.

***

^Prof.Dakota Rose'a Göre Son Durum^

Azkaban'da güvenlik son safhada sürüyor.Ruh Emiciler çoğaltıldı.Her taraftalar..Azkaban'dan kaçan suçluların yakalanması için elimizden geleni yapmaktayız.Yakalanmaları yakındır.Ama onlar yakalanana kadar güvenliğimizi artırmalıyız.Her an her yerde olabilirler.Şuan saklanmaktalar.Ve güç toplamaya çalışıyorlar.Biz ise hemen taarruza geçmeliyiz ki güç toplayamasınlar.Yakında yakalanacaklarını tahmin ediyor ve umuyoruz.

***

^Büyücü Okullarına Gönderilecek Olan Raporlar^

Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu,

Son bir haftadır Azkaban'daki suçluların birkaç tanesinin kaçmasıyla sonuçlanan güvenlik sorunu tarafımca emniyet altına alınmaktadır.Azkaban'da güvenlik son safhada sürmektedir.Diğer suçluların Azkaban'dan kaçma eğilimlerinin yıkılması amaçlı Ruh Emiciler çoğaltılmış bulunmaktadır.Suçlular her an her yerde olabilirler.Bu nedenle Büyücülük Akademilerindeki öğrencilere bir zarar gelmemesi için okulların güvenliklerini en küçük ayrıntıya kadar sağlamak yükümlülüğündeyim.Her Büyücü Akademisine belirli sayıda ruh emici gönderimini yapmaktayım.Güvenliğinizi geliştirmek için belirli kurallar belirtmek istiyorum.Bu kurallar sayesinde tehlikeli dönemi rahatlıkla atlatabiliriz.

Kurallar:
1.Gryffindor, Ravenclaw, Hufflepuff ve Slytherin binalarının ortak salonlarına geliş saatleri akşam yemeği zamanı bittikten 15 dakika sonra bitecektir.
2.Bina sorumluları ve sınıf başkanları diğer öğrencileri yönlendirecektir.
3.Okul bahçesine çıkışlar suçlular yakalanana kadar kapalı olacaktır.
4.Ruh Emiciler suçluların okul binasına girebileceği tüm yerlerde bulunacaktır.
5.Binalar arası Quidditch maçları suçlular yakalanana kadar yapılmayacaktır.
6.Her an her şeye hazırlıklı olmak için Gryffindor binasının en cesur, Raveclaw binasının en zeki, Hufflepuff binasının en adaletli ve Slytherin binasının en kurnaz öğrencileri seçilip; diğer öğrencilere endişelenmemeleri için bir konuşma yapacaklar.

Kuralları belirtmiş durumdayım.Bu kurallar okulunuzdaki tüm insanların güvenliği için önemlidir.Kurallara uymanız zorunlu değildir ama uygulanmasını istirham ediyorum.

Saygılarımla...
Prof. Dakota Rose
İngiltere Sihir Bakanlığı
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Başkanı

***

Beauxbatons Sihir Akademisi,
Son bir haftadır Azkaban'daki suçluların birkaç tanesinin kaçmasıyla sonuçlanan güvenlik sorunu tarafımca emniyet altına alınmaktadır.Azkaban'da güvenlik son safhada sürmektedir.Diğer suçluların Azkaban'dan kaçma eğilimlerinin yıkılması amaçlı Ruh Emiciler çoğaltılmış bulunmaktadır.Suçlular her an her yerde olabilirler.Bu nedenle Büyücülük Akademilerindeki öğrencilere bir zarar gelmemesi için okulların güvenliklerini en küçük ayrıntıya kadar sağlamak yükümlülüğündeyim.Her Büyücü Akademisine belirli sayıda ruh emici gönderimini yapmaktayım.Güvenliğinizi geliştirmek için elimden geleni yapmaktayım.

Saygılarımla...
Prof. Dakota Rose
İngiltere Sihir Bakanlığı
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Başkanı

***

Durmstrang Enstitüsü,
Son bir haftadır Azkaban'daki suçluların birkaç tanesinin kaçmasıyla sonuçlanan güvenlik sorunu tarafımca emniyet altına alınmaktadır.Azkaban'da güvenlik son safhada sürmektedir.Diğer suçluların Azkaban'dan kaçma eğilimlerinin yıkılması amaçlı Ruh Emiciler çoğaltılmış bulunmaktadır.Suçlular her an her yerde olabilirler.Bu nedenle Büyücülük Akademilerindeki öğrencilere bir zarar gelmemesi için okulların güvenliklerini en küçük ayrıntıya kadar sağlamak yükümlülüğündeyim. Her Büyücü Akademisine belirli sayıda ruh emici gönderimini yapmaktayım.

Saygılarımla...
Prof. Dakota Rose
İngiltere Sihir Bakanlığı
Uluslararası Sihirsel İşbirliği Başkanı

Rapor Sunum Sonrası...

Dakota raporunu sunduktan hemen sonra Azkaban'dan kaçış konusu tartışıldı. Sihir Bakanı Dakota'nın sunmuş olduğu raporun bir kopyası olan hemen önünde bulunan dosyayı derin bir incelemeye aldı.Rapor hakkındaki düşüncelerini sonra belirteceğini söyleyerek oradan ayrıldı.Birer ikişer toplantı üyeleri de oradan ayrıldı.Herkes gidince Dakota kendini koltuğuna atıp derin ve uzun bir nefes aldı.Bu zorlu işi de başarmak için çok uğraşmıştı.Emeğinin karşılığını alma umuduyla çalışmasına tekrar koyuldu.

Konu: Geri: Dakota Rose'un Ofisi C.tesi Şub. 23, 2008 5:52 pm

Ertelenmiş Hayatlar...

Dakota, bir türlü tutamadığı gözyaşlarıyla birlikte kapıdan sinirli bir şekilde ofisine girdi.Elindeki mektubu çalışma masasının üzerine; sırılsıklam olmuş atkısını, şemsiyesini ve deri ceketini bir köşeye fırlattı.Sinirle çalışma masasının sandalyesini çekip oturdu.Titreyen elleriyle bir süre önce fırlattığı mektubu aldı ve okumaya başladı:

"Üzgünüm Dakota.
Ailen bir süre önce Rusya'ya; halan Julia'nın evine gitmişlerdi.Yoldaşlıktakiler onların izini bulmuşlar ve üzgünüm ki onları öldürmüşler.Oraya vardığımda annenin ve babanın cansız bedeni yerde yatıyordu.Elimden geleni yapmak isterdim ama geç kalmıştım.Bu arada babanın elinde sımsıkı tuttuğu bir fotoğraf vardı.Sanırım senin küçüklük resmindi.Böyle bir aileye sahip olman senin çok şanslı olduğunu gösteriyor.Git ve biraz daha fazla bulanık öldür ve bu aileyi hakettiğini göster.Sana güveniyorum Dakota..."

Dakota, mektubu okur okumaz buruşturup yere fırlattı.Gözyaşları sicim sicim akıyordu gözlerinden.Saçları darmadağın olmuştu."Lanet olsun!!Niye benim annem ve babamı seçtiniz öldürmek için.Niye!!!"Bağırışları, haykırışları odada yankılanıyordu."Sakin olmalıyım..." diyerek çantasını bulmak için ayağa kalktı.Bulduğunda içinden rimel, allık, bir ruj ve bir de göz kalemi çıkarttı. Aynasını da diğer eline alıp makyajı akmış ve kızarmış suratına önce bir göz gezdirdi. Sonra sırasıyla makyaj malzemeleriyle yüzüne makyaj yaptı.

Herşey tamamdı.Şimdi işinin başına dönecekti.Hemen bir büyü yaparak odasında klasik müzik çalmasını sağladı.Kitaplığın hemen bitişiğindeki dolaptan iki adet dosya çıkartıp incelemelerini yaptı.Herşey tam bir sessizlik ve sakinlik ile devam ediyordu.

Yorgunluğunu hissedene kadar dosyaları inceledi.İmzalanması gereken belgelere hiç usanmadan, bıkmadan imzaları attı.Küçük bir makale yazıp kalemini kağıdın üstüne bıraktı.Bir süre esnedi.Uykusunun geldiğini hissediyordu ama kabuslarla dolu bir gece geçireceğini biliyordu.Kitaplıktan bir kuram kitabı alıp yumuşacık, küçük koltuğuna oturdu.

Birkaç saat geçti ve Alanis'in gözleri hafiften kapanmaya başladı.Bir süre sonra kitap elinden kaydı ve Alanis kabuslarla dolu bir geceye merhaba dedi...
_________________________________________________________________

Rüyasında...

Dakota, sis ile boğulmuş bir ortamda buldu kendini.Yürüyordu, bulunduğu yerin neresi olduğunu bulmaya çalışıyordu.Ama yürüdükçe yerde yatan cansız bedenleri görmeye başladı.Bir tanesinin yanında diz çöktü ve o bedenin kime ait olduğu bulmaya çalıştı.Sırt üstü yatıyordu ve yüzünü görebilmesi için yüzünü çevirdi.Anında beyninde bir şimşek çaktı.O; ilk öldürdüğü bulanıktı. Yakışıklılığı hala yerindeydi.Daha sonra ayağa kalktı ve diğer cansız bedenlerin kime ait olduklarını anlamaya çalıştı.Farketti ki bu insanlar Dakota'nın öldürdüğü bulanıklardı.

Her taraf ıssızdı.Dakota hafiften korkmaya başlamıştı.Adımlarını biraz daha hızlandırarak oradan uzaklaşmaya çalıştı.Ama attığı her adımda yerde yatan cansız bedenler canlanıyordu adeta.Dakota 'Bu kadarı da fazla' diyerek koşmaya başladı.

Ormana benzer bir yere girdiğinde sakinleşerek öldürdüğü tüm bulanıkların artık uzaklarda olduğunu tahmin etti.Ama sağında baktığında durum hiçte öyle gözükmüyordu.Bedenler daha da çoğalmış ve Dakota'ya doğru geliyordu. Dakota koşmaya başladı.Ve yerde bulunan orta boyda bir taşa ayağı takıldı...

Ağlıyordu...Artık dayanacak gücü kalmamıştı.'Buraya kadarmış ha!' diye mırıldandı.Bu sözcükleri sessiz bir şekilde söylemesine karşın etrafın ıssız ve sessiz olması yüzünden ses yükselerek yankılanıyordu.Dakota korkudan gözlerini kapatmış olacak ki karşıdan kendisine gelen ışık kümesini göremiyordu.

Bir ara gözlerini araladı ve karşısında babasını buldu.'Ahh inanmıyorum!' diyerek ayağa kalktı ve babasının boynuna atladı.'Seni öyle özlemiştim ki baba...S-sseni çok seviyorum...' dedi.Babası 'Bende seni Dakota...Bende seni çok özlemiştim bi'tanem.Ama biliyordun ki yoldaşlık bizim peşimizdeydi. Yakalanmamız an meselesiydi annenle.' Dakota babasına daha sıkı sıkı sarılarak 'Biliyorum babacığım.Ama ben de öldüğüme göre daha mutlu bir hayat sürdürebiliriz; değil mi?' dedi.Babasını kızına sarılmayı bırakarak karşısına aldı:'Öldüğünü de nereden çıkartıyorsun güzelim?Hayat hâlâ devam ediyor...' Dakota'nın kafasında bir soru işareti kalmıştı.Bu gördükleri neydi o zaman?Hayal miydi yoksa?...'Bu yaşadıklarım neydi o zaman baba?Neydi?'. Babası normal bir tavırla 'Rüya görüyorsun şuan bi'tanem.Bende bu rüyanın bir parçasıyım.Ve gitme vaktim geldi.' diyerek elinde bulunan fotoğrafı kızının eline tutuşturdu.'Seni seviyorum Al. Kendine iyi bak...' diyerek oradan uzaklaşmaya başladı.Dakota şaşkınlıkla 'Hayır baba!!Gidemezsin..Seni bir kez daha kaybetmek istemiyorum!!' dedi.Haykırışları yankılanıyordu ama ne fayda babası gitmişti artık...

_________________________________________________________________

Rüya sonrası...

Dakota, bir sıçrayışta uyandı.Her tarafı ter içinde kalmıştı.Saate baktı.'Heralde gün daha yeni ağarmaya başlıyor...' dedi ve elinde buruşmuş bir fotoğrafın farkına vardı.Fotoğrafta Dakota'nın küçüklük hali yer alıyordu. 'Her nerede olursan ol şuan beni duyduğunu biliyorum baba.Şunu bil ki seni öyle çok seviyorum ki...' dedi ve gülümsedi.Yere düşmüş olan kitabını kitaplığa koydu.Deri montunu ve şemsiyesini almadan öylece dışarı çıktı.Yağmurun yağması ve ya havanın soğukluğu umrunda bile değildi.Her zaman üşümemek için üst üste kıyafetler giyerdi.Sırf üşümemek için.Ama bu sefer üşümeyi istiyordu.İlk defa yağmur damlalarından kaçmak değil onları yüzünde hissetmek istiyordu.En önemlisi yaşadığını hissetmek istiyordu...

» ### DaKoTa RoSe ###
» Prof. Dakota Rose